Trump Yönetimi'nin Kripto Varlıklar Politikası: Taahhütler ile Gerçekler Arasındaki Fark
Başkan Trump, son zamanlarda merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına yönelik vergi raporlama gerekliliklerini ortadan kaldıran bir kararı imzaladı. Bu adım, Trump yönetiminin kripto varlıklar endüstrisine karşı tutumunda önemli bir değişikliği işaret ediyor.
2022'den önce, Trump kripto varlıklara eleştirel bir yaklaşım sergiliyordu ve Bitcoin'i "dolandırıcılık" olarak nitelendirmişti. Ancak, 2022'nin sonlarında kişisel temalı NFT'sini piyasaya sürdükten ve kayda değer kazançlar elde ettikten sonra, Trump'ın durumu 180 derece değişti. Sadece kripto varlık bağışlarını kabul eden ilk başkan adayı olmakla kalmadı, aynı zamanda seçim kampanyasında kripto sektörünü geliştirme sözü verdi.
Trump'un göreve başlamasından sonra gerçekten de şifreleme endüstrisine fayda sağlayacak bazı önlemler aldı, örneğin düzenleyici kurumların personelini ayarlamak, ilgili düzenlemeleri kademeli olarak gevşetmek gibi. Ancak, piyasanın beklediği büyük ölçekli vergi reformu bir türlü gerçekleşmedi. Bazı ABD yerli şifreleme projelerinin sıfır sermaye kazancı vergisi alacağına dair söylentiler dolaşmasına rağmen, bu iddia hala resmi olarak doğrulanmadı.
Aslında, Trump yönetimi bir dizi kısıtlayıcı faktörle karşı karşıya. İlk olarak, ABD Anayasası vergi yasası yetkisinin Kongre'ye ait olduğunu belirtiyor, başkanın vergi oranlarını tek taraflı olarak ayarlama yetkisi yok. İkincisi, iki parti arasındaki siyasi mücadelenin her türlü önemli reformu ciddi engellerle karşılaştırması. Ayrıca, Trump yönetimi şu anda öncekilerin kısıtlayıcı politikalarını ortadan kaldırmaya daha fazla odaklanıyor gibi görünüyor, radikal vergi teşviklerini teşvik etmekten ziyade.
Trump'un ABD'yi "dünyanın kripto varlıklar başkenti" yapma iddiasına rağmen, gerçek durum pek iç açıcı değil. Son zamanlarda gümrük politikalarının neden olduğu piyasa dalgalanmaları, kripto varlıkların piyasa değerinin büyük ölçüde düşmesine yol açtı ve Trump'ın göreve geldiği günden bu yana yaşanan tüm artışları neredeyse sildi.
Amerikalı kripto varlık yatırımcıları için, bekledikleri sıfır sermaye kazancı vergisi dönemi hala uzak görünüyor. Trump yönetiminin kripto para politikası konusundaki performansı, siyasi taahhütler ile gerçek uygulama arasındaki büyük uçurumu vurguluyor. Yasal kısıtlamalar, siyasi oyunlar ve piyasa beklentileri arasında nasıl denge bulunacağı, Trump yönetiminin karşılaştığı sürekli bir zorluk olacaktır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
7
Share
Comment
0/400
SolidityJester
· 07-25 12:12
Çok fazla taahhüt vermek, sadece boş laftır.
View OriginalReply0
CryptoPunster
· 07-25 02:16
Taahhütler benim varlıklarım gibi, hepsi boş hayal.
View OriginalReply0
BearMarketSurvivor
· 07-22 12:42
Sadece gün boyunca slogan atan politikacılar.
View OriginalReply0
BlockchainBouncer
· 07-22 12:40
Yine boğa gibi konuşuyor ama sorumluluk almıyor.
View OriginalReply0
BlockImposter
· 07-22 12:31
Yine boş laflar, değil mi?
View OriginalReply0
WagmiWarrior
· 07-22 12:24
Bütün beyaz bekliyorduk.
View OriginalReply0
AirdropHunterWang
· 07-22 12:15
Kim ağzıyla konuşamaz ki, yine enayileri oyuna getirdiler.
Trump'ın şifreleme politikalarının durumu: Taahhütler ile gerçeklik arasındaki büyük uçurum
Trump Yönetimi'nin Kripto Varlıklar Politikası: Taahhütler ile Gerçekler Arasındaki Fark
Başkan Trump, son zamanlarda merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına yönelik vergi raporlama gerekliliklerini ortadan kaldıran bir kararı imzaladı. Bu adım, Trump yönetiminin kripto varlıklar endüstrisine karşı tutumunda önemli bir değişikliği işaret ediyor.
2022'den önce, Trump kripto varlıklara eleştirel bir yaklaşım sergiliyordu ve Bitcoin'i "dolandırıcılık" olarak nitelendirmişti. Ancak, 2022'nin sonlarında kişisel temalı NFT'sini piyasaya sürdükten ve kayda değer kazançlar elde ettikten sonra, Trump'ın durumu 180 derece değişti. Sadece kripto varlık bağışlarını kabul eden ilk başkan adayı olmakla kalmadı, aynı zamanda seçim kampanyasında kripto sektörünü geliştirme sözü verdi.
Trump'un göreve başlamasından sonra gerçekten de şifreleme endüstrisine fayda sağlayacak bazı önlemler aldı, örneğin düzenleyici kurumların personelini ayarlamak, ilgili düzenlemeleri kademeli olarak gevşetmek gibi. Ancak, piyasanın beklediği büyük ölçekli vergi reformu bir türlü gerçekleşmedi. Bazı ABD yerli şifreleme projelerinin sıfır sermaye kazancı vergisi alacağına dair söylentiler dolaşmasına rağmen, bu iddia hala resmi olarak doğrulanmadı.
Aslında, Trump yönetimi bir dizi kısıtlayıcı faktörle karşı karşıya. İlk olarak, ABD Anayasası vergi yasası yetkisinin Kongre'ye ait olduğunu belirtiyor, başkanın vergi oranlarını tek taraflı olarak ayarlama yetkisi yok. İkincisi, iki parti arasındaki siyasi mücadelenin her türlü önemli reformu ciddi engellerle karşılaştırması. Ayrıca, Trump yönetimi şu anda öncekilerin kısıtlayıcı politikalarını ortadan kaldırmaya daha fazla odaklanıyor gibi görünüyor, radikal vergi teşviklerini teşvik etmekten ziyade.
Trump'un ABD'yi "dünyanın kripto varlıklar başkenti" yapma iddiasına rağmen, gerçek durum pek iç açıcı değil. Son zamanlarda gümrük politikalarının neden olduğu piyasa dalgalanmaları, kripto varlıkların piyasa değerinin büyük ölçüde düşmesine yol açtı ve Trump'ın göreve geldiği günden bu yana yaşanan tüm artışları neredeyse sildi.
Amerikalı kripto varlık yatırımcıları için, bekledikleri sıfır sermaye kazancı vergisi dönemi hala uzak görünüyor. Trump yönetiminin kripto para politikası konusundaki performansı, siyasi taahhütler ile gerçek uygulama arasındaki büyük uçurumu vurguluyor. Yasal kısıtlamalar, siyasi oyunlar ve piyasa beklentileri arasında nasıl denge bulunacağı, Trump yönetiminin karşılaştığı sürekli bir zorluk olacaktır.